Blog

Yeni iş kuracaklar mobil alanı seçsin !

Nazım Salur, sadece 2 yıl önce kurulan, hızlı büyümesiyle yatırımcıların dikkatini çeken BiTaksi’nin kurucusu… Onun en önemli özelliği “Mobile Only” (Sadece mobil) bir iş başlatmış olması… Fiziki bir satış noktası ya da web’den satışı yok.Bütün işini mobilden yürütüyor. Şu anda İstanbul ve Ankara’da olduğunu, İzmir’e, sonra da 2 büyük şehre daha gireceğini söylüyor. “Mobilde yapılacakların henüz yüzde 1’ini gerçekleştirdik” diye konuşuyor ve ekliyor: “Yeni şirket kuracaklar mümkünse mobil tabanlı başlamalı. Web’de devleşmiş oyuncular var, rekabet etmeleri zor olur.

 

Nazım Salur, Apple’ın Iphone’u piyasaya sunduğu sırada ABD’de bulunuyordu. Herkes gibi o da kuyruğa girdi ve ilk Iphone’unu aldı. Üniversite ya da iş hayatında teknoloji geçmişi yoktu. Ancak yeni gelişen işlere, yükselen teknoloji ürünlerine merakı vardı. Iphone’a yönelik yeni uygulamaları yüklüyor, bazılarını da kullanıyordu. Bunlardan biri de “İki kişinin hareket halindeyken birbirlerinin yerini görebilmesine” olanak tanıyordu. O uygulamayla birlikte “mobil tabanlı” girişim başlatmak fikrini kafasına koyacaktı. Bir süre inceledi, bilenlerle konuştu, dünyadaki yeni uygulamalara baktı. Sonunda kafasında geliştirdiği iş modelini hayata geçirmek için 2013 yılında BiTaksi’yi kurdu. İstanbul’a dönüp kurduğu bu şirketinin en önemli özelliğini ise “Mobile Only”, yani “sadece mobil” olması oluşturuyordu. Bütün iş ve satış mobil cihazlardan yürütülecekti. Türkiye’de çok sayıda mobil uygulama vardı. Ancak sadece mobilden gelir ve gelecek yaratmayı amaçlayan BiTaksi olacaktı. Nazım Salur, BiTaksi’yi, kendi kaynaklarından 1 milyon dolarlık yatırımla kurdu. Ardından işin geleceğine inanan Hasan Aslanoba ve Serkan Borançlı’dan 2 milyon dolar yatırım aldı. Böylece girişiminde yeni bir evreye daha geçmişti. 2 yılda aldığı yol ve mobildeki müthiş gelişme nedeniyle yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çeken BiTaksi’nin geleceğini, mobil ticaret sektörünü Nazım Salur ile konuştuk:

 

NEDEN MOBİLDEN İŞ BAŞLATTINIZ?
Çoğu uygulama önce web’de sonra mobilde kendini gösterdi. Bizimki gibi sadece mobil uygulama olarak başlayıp bu kadar yaygınlaşan başka girişim Türkiye’de yok. Bizden daha yaygın kullanılan uygulamalar elbette var. Ama onların farkı, önce web’de başlayıp potansiyeli gördükten sonra mobil uygulamalar geliştirmeleridir. Şu an bizim bu noktada olmamız, başka mobil işlerin olmayacağı anlamına gelmiyor. Birçok uygulama gelişiyor, piyasaya giriyor. Önümüzdeki dönemde bu tip işler çoğalmaya devam edecek. İlk seri arabanın 1905’te üretildiğini düşündüğümüzde, kendimizi 1907’de yaşıyor varsayabiliriz. Bir devrim oldu ve yaygınlaşmaya başladı. Şu anki arabaların seri üretimine baktığımızda, mobilin ileride ne noktaya geleceğini öngörebiliriz.

 

BÜYÜMENİN ARKASINDA NE VAR?
Artık insanlar, cüzdanlarını unuttuklarını fark ettiklerinde evlerine geri dönmeyebiliyor. Cep telefonunu unuttuğunda, mutlaka geri dönüyor ve ona bir an önce kavuşmak istiyor. Bugün şehir insanının cep telefonsuz yaşama ihtimali neredeyse kalmadı. Bununla birlikte cep telefonları da sürekli gelişiyor. Yeni özellikler ekleniyor, hafızaları artıyor, işlemcileri hızlanıyor ve operatörler de giderek daha ucuz tarifeler uyguluyor. Bütün bunlar mobilin gelişmesinde rol oynuyor. Sonuçta bu teknolojiye bağlı bir iş. Eğer teknoloji olmasaydı, bugün BiTaksi de Whatsapp da Facebook da olmazdı. Teknoloji gelişti, akıllı cihazlar hayatımıza girdi ve insanların ilgisini kazandığı için bu cihazların satışı hızla artıyor. Siyah-beyaz televizyondan renkli televizyona geçişe benzer bir süreç yaşıyoruz. Birkaç yıl içinde akıllı olmayan cep telefonu isteseniz de bulamayacaksınız. Bütün teknolojiler hep daha hızlı ve daha iyiye doğru gidiyor. Bunların hepsi mobilin gelişmesinin arkasındaki rüzgarları oluşturuyor. İşin buradan yürüyeceğini görebiliyoruz.

 

M-TİCARETİN GELECEĞİ
Mobil ticaret daha ilk aşamasında… Bugün insanlar hayatlarının önemli bölümünü cep telefonlarıyla geçiriyor. Cep telefonlarında kullanılabilecek 1 milyonun üzerinde uygulama var. Sosyal hayatta mobile müthiş bir kayış söz konusu. Şirketler bazında baktığımızda ise şöyle bir tablo var: Eski teknoloji şirketlerinin hepsinin önce web’de var olduğunu görüyoruz. Mobil, şu an için onların ikinci alanı. Bir şeye başlayacaklarında önce web’i düşünüyorlar. Çünkü bu alanın geçmişi, 20-30 seneye dayanıyor ve büyük bir tecrübe var. Mobil ise 3-4 senelik bir maziye sahip olmakla beraber hızlanması son 1-2 yılda gerçekleşti. Ticareti önce web’den yapan şirketlerle konuştuğumuzda, mobildeki işlerinin çok daha hızlı büyüdüğünü ve paylarının oraya kaydığını duyuyoruz. Halihazırda bu işi yapan herkesin mobile önem vermesi, zaten önem veriyorsa mobile daha çok odaklanması ve bütçesini artırması gerekiyor. Bu alana hiç girmemiş ama girmeyi düşünenler ise mobili iyi araştırmalı. Mümkünse mobil tabanlı bir işle başlamalı. Çünkü web’in mazisi eski ve orada devleşmiş oyuncular var. Onlarla rekabet etmek zor olacaktır. Ama mobilde bütün şirketler yeni. Mühendisliğe ilgi duyan gençlere de bilgisayar mühendisliğini tercih etmelerini öneriyorum.

 

MOBİLİ GÜÇLENDİREN ETKENLER
Özellikle gençleri çok iyi izlemek gerekiyor. 20’li yaşlardaki gençlerin hepsinin mobil telefonlarıyla iç içe olduğunu gözlemliyoruz. Gençler bunu şimdi keyif için kullanıyor ama çalışmaya başladıkları zaman alışveriş yapmak için de kullanacaklar. Mobil cihazından sosyal çevresine ulaştığı kolaylığı, alışveriş yapmak, taksi çağırmak için de kullanmak isteyecek. Gençlerin dışında çocuklar da mobil cihazlara yabancı değil. Okuma yazmadan önce tablette oyun oynamayı öğreniyor. Dolayısıyla parmaklarıyla ekrana dokunarak her şeyi yapmaya alışmış bir nesil geliyor. Şu an bizim neslimiz için mobilden ödeme yapılır mı, mobil güvenli midir diye düşünmek söz konusu olabilir ama yeni neslin böyle bir sorunu olmayacak. Ona göre bu, dünyanın en doğal şeyi… Gelecek nesil mobilden çok daha fazlasını talep edecek. Bu yüzden hayatımıza dokunacak her alanda mobil için fırsat var. İnsanlara bu cihazla ne yapmak istersin diye sorduğunuzda aldığınız her cevap sizin için bir iş alanı. Çünkü, oyun daha yeni başlıyor. Mobilde yapılacakların daha yüzde 1’i yapıldı.

 

SOSYALDEN TİCARETE DÖNÜŞ
Yepyeni bir ekonomi doğdu ve bu alanda olmak lazım. Bizim gibi şirketler, günlük hayattaki bir derde çok hızlı çözüm üretmek için çalışıyor. Örneğin biz, taksiciyle yolcuyu buluşturan bir platformuz. Taksicinin yolcuya, yolcunun taksiye ihtiyacı var. Bizim görevimiz de bu ilişkinin kültürünü oluşturmak, yolcu ve taksi şoförü arasındaki ilişkiyi denetlemek ve bunun kalitesini sağlamak. Bizim gibi işlerde kullanıcılar ilk kez ellerindeki cihazların gerçek hayatına dokunabileceğini fark etti. Daha önce mesajlaşıyordu, maillerini okuyordu, hava durumuna bakıyordu ama bunlar hep arkadaki teknolojik düzenin size sağladığı bir hizmet. Şimdi teknoloji sizi birkaç dakika içinde ihtiyacınız olan gerçek bir hizmetle buluşturuyor. Örneğin, bir tuşla taksi bulunduğunuz yere geliyor. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde neye ihtiyacınız varsa, onu sizin ayağınıza getirecek. Dünyada bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. Sadece cep telefonumuzdan birkaç tuşa basarak problemlerimizi halledeceğimiz bir gelecek bizi bekliyor.

 

NİYE MOBİLE GİRDİNİZ?
Bu yolda ilerledikçe çok daha fazla fırsat olduğunu gördüm. Bu bir tepeden ormanı uzaktan izlemeye benziyor. Dışarıdan bakınca güzel olabileceğini tahmin ediyorsunuz ama asıl güzellik içine girince görülüyor. Tabii iş modeli de mobilden yapılacak bir modeldi. Var olan bir alanda başlamaktansa, niş bir alana girmek istedik. Teknoloji işinde mevcut oyuncularla rekabet etmek çok kolay bir şey değil. Bu işlerde ilk çıkmak, diğer işlere göre daha fazla önem arz ediyor. Ancak, girilmemiş bir alanda başladığınızda da başka zorluklar çıkıyor. Özellikle taksici tarafını halletmek bu işin en zor kısmıydı. Kullanıp isteyip istemeyecekleri bir yana, taksi sayısının kısıtlı olması da bir engel gibi gözüküyordu. Yoğun saatlerde hizmet verememe ihtimali vardı. Bunlar olumsuz gibi gözükse de inandığımız yoldan gittik.

 

SÜREKLİ YATIRIM GEREKİYOR MU?
Bizimki gibi işlerde “Bu kadarı bana yeter” gibi bir bakış açısıyla hareket edemezsiniz. Kapısında kuyruklar oluşan bir restoran açabilir ve burayı hiçbir değişiklik yapmadan 30 sene açık tutabilirsiniz. Mobil teknolojide, örneğin bizim işte, “10 bin taksiciye ulaştım, bu kadar yeter” diyemezsiniz. Bu tarz platform işlerinde ne kadar çok taksi şoförü ve yolcu olursa ikisi de daha mutlu oluyor. Sayılar azalınca, ikisinin de memnuniyetsizliği artıyor. Taksi çağırdığınızda, 30 dakikada size taksi gönderen bir platformu kullanmak istemiyorsunuz. Taksici de yarım saat ötedeki birini gidip almak istemiyor. Biz şu an bu buluşturmayı 3-5 dakika içinde yapıyoruz. Ancak, bu bize yetmemeli. Başkası gelip 2 dakikada buluşturursa biz o 5 dakikalık hizmeti de veremez hale geliriz. Bu işte ya lider olursunuz ya da yok olma tehlikesiyle karşılaşırsınız. Dünyayı iyi izlemeli ve müşterilerinize kulak vermelisiniz. Müşteri ihtiyaçlarına göre sürekli yenilik yapmalısınız. Biz müşterilerimizi çok iyi dinliyor ve onların talepleri doğrultusunda yatırımlar yapıyoruz.

 

BİTAKSİ NEREDEN NEREYE GELDİ?
“Cebindeki Taksi” sloganıyla yola çıkarak 2013 yılında kurulduk. Kolay, hızlı ve güvenli seyahat ortamı sağlıyoruz. 60 kişilik bir ekimiz var. Bunların neredeyse yarıya yakını saha ekibimizden oluşuyor. Saha ekibimiz sürekli dolaşıyor ve taksicileri BiTaksi’yi kullanmaları için ikna ediyor. İstanbul’da merkez ofisimiz dışında bulunan üç şubemizde taksicilere eğitimler veriyoruz. Önümüzdeki dönemlerde işbirliği yaptığımız Yandex’in harita uygulamasının derslerini vermeye başlayacağız. Yolcularımız kredi kartı, BKM Express ve PayPal’ın dışında, taksi yolculuklarının maliyetini Turkcell faturalarına yansıtarak da ödeme yapabiliyor. BiTaksi’ye kayıtlı İstanbul’da 11 bin, Ankara’da ise binin üzerinde sürücü bulunuyor. Uygulamamız, iOS ve Android işletim sistemli akıllı telefonlara 1 milyon 250 bin kişi tarafından indirildi. İstanbul’daki yolculukların şu an için yüzde 1’i BiTaksi uygulaması aracılığıyla gerçekleşiyor.

 

“YENİ YATIRIM İÇİN GÖRÜŞMELERE BAŞLADIK”
İLK BEŞ ŞEHİR: BiTaksi, İstanbul’dan sonra Ankara’da da hizmete açıldı. Bu sene İzmir’de de devrede olacağız. Daha sonraki dönemlerde 5 şehre açılmayı düşünüyoruz. Türkiye’de taksi pazarının yüzde 50’sini tek başına İstanbul oluşturuyor. Ankara’da da devreye girdiğimiz için şu an yüzde 60’ın içine girdiğimizi söyleyebilirim. İlk 5 şehir hedefi gerçekleştiğinde, yüzde 85’lik pazar içinde olacağız.
İSTANBUL ÖNEMLİ: Büyük bir pazar olduğu için önceliğimiz İstanbul’daki yerimizi sağlamlaştırmak. Çünkü, muhtemel rakipler pazara giriyor ve mutlaka yeni girecekler de olacak. İstanbul’da günde 700 bin taksi yolculuğu yapılıyor. Biz şu an bunun sadece yüzde 1’ini yapıyoruz. Bir sene içinde bu oranı yüzde 10’a çıkarmayı hedefliyoruz.
GLOBALE AÇILACAK: Orta vadede, dünyanın çeşitli ülkelerine açılma planlarını konuşuyoruz. Aklımızda birkaç ülke var ama henüz ciddi bir pazar araştırması yapmadık. Hedeflerimizi gerçekleştirmek ve daha iyi hizmet verebilmek için yabancı yatırımcılarla görüşmeye başladık. İlerleyen zamanlarda ikinci bir yatırım daha almamız söz konusu olacak.

“BİRİNCİ LİG’DEKİ ŞİRKET SAYISI 10: ”Bu işte dünyanın en büyük şirketi olan Uber, yatırımcılara son yaptığı bir hisse satışıyla 50 milyar dolar değere ulaştı. Şu anda 250’nin üzerinde şehirde faaliyet gösteriyor. Hindistan şirketi Ola, Uber’in dünyadaki en büyük rakibi. Bunun dışında 1-2 milyar dolar değere ulaşan şirketler arasında Endonezya, Malezya, Singapur gibi ülkelerde faaliyet gösteren Grab Taxi’yi de örnek gösterebiliriz. Ağırlıklı olarak Güney Amerika ve Ortadoğu’da faaliyet gösteren Easy Taxi de bu işte dünyanın bilinen şirketlerinden. Bunların dışında irili ufaklı birçok taksi aplikasyonu var. Avrupa’da küçük bir şehre gittiğiniz zaman orada yerel taksi aplikasyonları olduğunu görüyorsunuz. Bunların önemli bölümünü o şehre hizmet veren yerel uygulamalar oluşturuyor. Yüzlerce aplikasyonun içinde birinci lig diyebileceklerimizin sayısı 10’u geçmez. BiTaksi’nin, kullanım kolaylığı ve arkasında kullandığı teknolojiyle dünyada ilk 10 içinde olduğunu söyleyebiliriz. Tamamen Türkiye’de, Türkiyeli yazılımcılar tarafından üretilen bir şirketiz.

 

 

NİL DUMANSIZOĞLU
ndumansizoglu@capital.com.tr

BKM Express

Kartlarınızı ekleyin, hem internet hem yüz yüze alışverişlerinizde kullanın. İstediğiniz herkese dilediğiniz zaman para gönderin. Bu kadar basit.