Değişik imkanlar, değişik bakış açıları… Her nesil hiç kuşkusuz birbirinden farklı izler taşır. Ancak zamane gençliği gerçekten çok şaşırtıcı. Akıllı cihazlar, tabletler ve sürekli gelişen teknolojinin verdiği bir uyanıklık hali var onlarda. Bir cinlik, bir sivri zekalık var.
TEK RAKİPLERİ KENDİLERİ
Ve şunu açıkça şunu söyleyebilirim ki bu çocukların tek rakibi yine kendileri. Her biri teknolojinin bir parçası gibiler. Geçen hafta başımdan geçen ilginç bir olayı paylaşacağım sizlerle. Şöyle ki; büyük bir teknoloji marketinin içindeyim…
Niyetim önceden aldığım bir ürünü değiştirmek ya da iadesini yapmak…
Marketin içinde dolaşmaya başladığımda iade fikrine daha yakındım. Ancak ilgimi çeken reyonlarda gezdikçe artık nettim: Ben iade değil, ürün değiştirme yapacaktım.
İADE BÖLÜMÜNDE GELEN ŞOK HALİ
Fiyatlara, farklı modellere, değişik markalara dikkatlice bakıyordum. Bir süre sonra artık iade fikrinden de tamamen uzaklaştığım için, doğru ürünü bulup iade bölümüne gittim. Ancak kendini bilen, akıllı ve bilinçli tüketici (!) olan ben resmen şoka girdim.
Önümde sıra bekleyen 2 genç vardı. Yaşları taş çatlasın 22’lerde… Meyve suyu sıkma makinesi almışlar. İade bölümündeki görevliye, ‘Bu ürünü iade etmek istiyoruz’ dediler.
Görevli önce kutunun sağına soluna baktı. Kutunun hiç açılmadığı çok belliydi. Kontrolünü bitiren görevli, faturaya bakıp satın alma işleminin sadece 15 dakika önce yapıldığını görünce karşısında duran gençlere dönerek; ‘Bu ürün sadece 15 dakika önce alınmış, iade nedenini öğrenebilir miyim’ diye sordu.
Durum giderek dikkatimi çekmeye başlamıştı. Sadece 15 dakikada alınan ürün neden iade edilsin? Zaten gençlerin uzun kuyruklu kasalarda ödeme yaptıktan sonra iade bölümüne gelmeleri en az 15 dakika alır. Belli ki bunu da başarıyla gerçekleştirmişler.
Sözün kısası iade bölümündeki görevliye gençlerden birinin yaptığı açıklama gerçekten hem görevliyi hem beni hayrete düşürdü.
Cevap çok netti: ‘Biz bu ürünü aldıktan sonra internette daha ucuzunu bulduk. O yüzden iade etmek istiyoruz…’
Görevli elbette ki gençleri geri çevirmedi. Şaşkındı, böyle bir durumla daha önce karşılaşmadığını söyledi. Bir yandan da gülümsemesini eksik etmedi, ‘bravo size’ der gibiydi.
ZARARIN NERESİNDEN DÖNERSEN…
İşte o anda anladım, yazının başında da dediğim gibi bu çocukların tek rakibi gerçekten yine kendileri. Satın alma işleminden önce internette bir fiyat yoklaması yapsalar aslında hiç o ürünü almayacaklar. Çünkü belli ki daha düşük fiyatta olanı var.
Satın alma işleminden sonra ellerindeki akıllı telefonları gayet akıllıca kullanıp uygun fiyatı ‘şak’ diye bulmuşlar. Belki biraz hayıflanmışlardır, ‘daha önceden neden internetteki alışveriş sitelerine bakmadık, satın alma yapmazdık’ diye ama durum ortada, çabuk uyanmışlar. :))
Sonuç olarak iade işlemi gerçekleşti ama sıra bana gelmedi. Çünkü iade bölümünden kaçar gibi uzaklaştım.
Neden mi?
Önce kenara çekildim sonra değiştirmeye karar verdiğim ürünün daha uygun fiyatta olanını internetten buldum. Yeniden sıraya girdim, artık gerçekten nettim: Ben bu sıraya iade için girmiştim. :))
Harika çocuklar, harika yarınlar demektir.
Sevgiyle kalın…